Yaklaşık 40 yıldır sigara kullanan 59 yaşındaki İbrahim Yılmaz, yaklaşık 10 saat süren eş zamanlı ameliyatla gırtlak ve akciğer kanserinden kurtularak sağlığına kavuştu.
İstanbul'da yaşayan sigara bağımlısı İbrahim Yılmaz, dünyada nadir yapılan çifte ameliyatla aynı anda gırtlak ve akciğer kanserinden kurtularak hayata tutundu.
Yaklaşık
40 yıldır sigara kullanan 59 yaşındaki Yılmaz, ses kısıklığı ve nefes darlığı
şikayetiyle 3 ay önce Şişli Hamidiye Etfal Eğitim ve Araştırma Hastanesine
başvurdu.
Yılmaz'ın
yapılan tetkiklerinde akciğerinde kitleye rastlandı. Pozitron Emisyon
Tomografisi olarak bilinen "PET-CT" incelemesinde hem sol akciğerde
hem de gırtlakta şüpheli lezyonlar olduğu belirlendi.
Biyopsi
sonuçlarında hastanın akciğerinde adenokarsinom, gırtlağında ise skuamöz
hücreli karsinom tespit edildi. Böylece hastada aynı anda birbirinden bağımsız
iki primer kanser bulunduğu ortaya çıktı.
Bunun
üzerine Yılmaz için eş zamanlı cerrahi operasyon planlandı. Yaklaşık 10 saat
süren operasyonda gırtlak kanseri ameliyatını Kulak Burun Boğaz Uzmanı Doç. Dr.
Özlem Ünsal, akciğer kanseri ameliyatını ise Göğüs Cerrahisi Uzmanı Doç. Dr.
Onur Derdiyok eş zamanlı olarak başarıyla gerçekleştirdi.
Yılmaz,
dünyada nadir yapılan çifte ameliyatla aynı anda gırtlak ve akciğer kanserinden
kurtularak sağlığına kavuştu.
"Daha Hızlı
Tedavi İçin Ameliyatı Aynı Seansta Yapmaya Karar Verdik"
Doç.
Dr. Özlem Ünsal, hastanın ses kısıklığı şikayetiyle kendilerine başvurduğunu
söyledi.
Yapılan
tetkiklerde hastanın gırtlak ve akciğer kanseri olduğunun belirlendiğini ifade
eden Ünsal, bunun üzerine tedaviyi planladıklarını ve iki tümöre göğüs cerrahisiyle
eş zamanlı operasyon yapılmasına karar verdiklerini kaydetti.
Ünsal,
Türkiye'de ikinci defa hem gırtlak hem de akciğer kanseri hastasına aynı anda,
ayrı seansta operasyon yapıldığını belirterek, "Tedavide önceliğimiz
akciğer olduğu için önce hastanın akciğer kanseri ameliyatı yapılacaktı. Bunun
iyileşme süreci yaklaşık 1,5 ay kadar sürecekti. Sonrasında gerekirse
radyoterapiyle tedaviye devam edilecekti. Bu durum gırtlak kanserinin tedavi
edilme sürecini geciktirecekti. O nedenle iki ayrı seansa bölmek yerine,
hastanın her iki tümörüne yönelik daha hızlı tedavi gerçekleştirebilmek için
ikisini aynı seansta yapmaya karar verdik." dedi.
Süreçte
akciğerdeki kitlenin küçük olmasının işlerini kolaylaştırdığını vurgulayan
Ünsal, "Yaptığımız ameliyat başarıyla gerçekleşti. Ameliyat sonucunda
hastamızı bir süre klinikte misafir ettik. Yapılan muayenelerin ve
pansumanların ardından taburcu ettik ve şu anda hastamız sağlığına kavuşmuş
durumda." diye konuştu.
Ünsal,
multidisipliner yaklaşım gerektiren ameliyatın uzman ve tecrübeli ekiplerle
yapılmasının önem taşıdığını dile getirdi.
"Ameliyat
yaklaşık 10 saat sürdü"
Doç.
Dr. Onur Derdiyok ise hastanın yaklaşık 40 yıldır sigara içtiğini, ses
kısıklığının yanında nefes darlığı da yaşadığını ifade etti.
Normal
şartlarda gırtlak ve akciğer kanseri ameliyatlarının tek başına bile riskli
olduğunu anlatan Derdiyok, "Hastamızın solunum rezervi sıkıntılı olmasına
rağmen aynı anda ameliyat olması konsey kararıyla belirlendi. Çünkü kanser
cerrahisinde önemli olan, ameliyat sonrası vücutta kanserli dokunun
kalmamasıdır. Hastamızın hızlıca onkolojik tedaviye başlaması için bu karar
alındı." bilgisini verdi.
Derdiyok,
ameliyatta yaşanabilecek risklerin hastaya anlatıldığını vurgulayarak,
"Ameliyat yaklaşık 10 saat sürdü. Kulak burun boğaz ekibi gırtlak
ameliyatını yaptı, biz ise akciğer kanserini kapalı gerçekleştirdik. Kapalı
olması, hastanın sıkıntılı solunum rezervi için avantaj oldu. Böylelikle hasta
hızlıca nefes almaya başladı ve solunum rezervi mümkün olduğu kadar korunmuş oldu."
ifadelerini kullandı.
Yapılan
ameliyatın nadir görülen bir yöntem olduğuna dikkati çeken Derdiyok, şunları
paylaştı:
"Yaptığımız
ameliyat Türkiye'de ikinci, dünya literatüründe ise çok nadir yapılan
operasyonlardan biridir. Türkiye'de yapılan ilk ameliyattan farkı, bu
hastamızın solunum rezervinin çok daha düşük olmasıydı. Ameliyat sonrası
oksijen değerlerinin düşük kalma ihtimali yüksekti, solunum cihazına bağlanma
ihtimali de vardı. Ancak multidisipliner yaklaşımla ve ekipler arası uyumlu
çalışmayla hastamız sağlıklı şekilde taburcu edildi."