Amerika Birleşik Devletleri sekiz yıllık araştırma döneminde açık ara en fazla harcamayı yaptı, ancak Avrupa ülkeleri de milyarlarca euro kaynak sağladı.
Kaynak: tr.euronews.com
Yeni
bir analize göre, Avrupa Birliği kamu ve hayırseverlik sektörlerinde dünya
genelindeki kanser araştırma fonlarının altıda birini sağlıyor.
The
Lancet Oncology dergisinde yayımlanan analiz, 2016–2023 yılları arasında dünya
genelinde yapılan yaklaşık 108 bin kanser araştırma desteğini kapsıyor. Bu
desteklerin toplam tutarı 51,4 milyar dolara (yaklaşık 2 trilyon 115 milyar TL)
ulaştı. Analiz, hükümetler ve hayırsever kuruluşların harcamalarını içeriyor,
ancak özel sektör verilerini kapsamıyor.
Bu
dönemde harcamaların yüzde 57’si ABD tarafından karşılandı (25,2 milyar euro -
1,2 trilyon TL). AB ve üye ülkeler yüzde 16,8 (7,4 milyar euro - 355 milyar
TL), İngiltere ise yüzde 11,1 (4,9 milyar euro - 235 milyar TL) oranında
küresel fon sağladı.
Diğer
büyük fon sağlayıcılar arasında Japonya (yüzde 3,6 – 1,6 milyar euro – 77
milyar TL), Avustralya (yüzde 2,9 – 1,3 milyar euro – 62 milyar TL) ile
Kanada ve Çin (her biri yüzde 2,6 – 1,3 milyar euro – 62 milyar TL) yer
aldı.
Araştırmaya
göre, küresel yatırımlar 2021 yılındaki keskin artış dışında her yıl düşüş
gösterdi. Ancak AB’de yatırım artışı istikrarlı bir şekilde sürüyor.
Çalışma
döneminde 610 milyon euro (yaklaşık 29,3 milyar TL) harcayan Almanya, 2021’den
bu yana AB’deki artışın en büyük payını aldı.
Genel
olarak, küresel araştırma fonlarının büyük çoğunluğu zengin ülkelerden geldi ve
bu ülkeler kaynaklarının çoğunu kendi iç araştırmalarına aktardı.
Düşük
gelirli ülkelerin sekiz yıllık dönemdeki toplam katkısı sadece 48,4 milyon euro
(yaklaşık 2,3 milyar TL) oldu.
Araştırmacılar,
düşük gelirli ülkelerdeki yetersiz araştırma yatırımlarının, Trump yönetimi döneminde
ABD’nin yaptığı fon kesintileriyle daha da kötüleşebileceği uyarısında bulundu.
Çalışmanın
başyazarı ve İngiltere'deki Southampton Üniversitesi’nde kıdemli araştırma
görevlisi olan Michael Head, yaptığı açıklamada, “Paranın nasıl ve nerelere
aktarıldığını anlamamız kritik önem taşıyor,” dedi.
Küresel
ölçekte fonların yüzde 76’sı laboratuvar araştırmalarına yönlendirildi. Meme
kanseri, kan kanserleri ve klinik deneyler en çok fon sağlanan alanlar arasında
yer aldı.
Araştırmacılar,
yaygın tedavi yöntemleri olmasına rağmen kanser cerrahisi ve radyoterapi
araştırmalarının “ciddi şekilde yetersiz fonlandığını” belirtti.
Dünya
Sağlık Örgütü’ne (DSÖ-WHO) göre kanser, dünya genelindeki ölümlerin yaklaşık
altıda birinden sorumlu. Küresel kanser yükü, nüfusların yaşlanmasıyla
artarken, zamanında sağlık hizmetine erişim imkânı olmayan düşük gelirli
ülkeler bu yükün büyük kısmını taşıyor.
Çalışmanın
başyazarı Michael Head, “Ülkeler arasında yatırımlardaki eşitsizlik ve bazı
tedavilere yönelik düşük araştırma fonları, hangi kanserlerle mücadele
edebileceğimizde ve bundan hangi bölgelerin fayda sağlayacağında
dengesizliklere yol açabilir.” dedi.