Doç. Dr. İsmail Ateş uyardı: “Kan sulandırıcı tedavi aksatılırsa stent aniden tıkanabilir”
Kalp damarlarına stent yerleştirilen hastalarda, özellikle ilk haftalarda
gelişebilen akut stent trombozu, kalp krizine yol açabilen en
tehlikeli komplikasyonlardan biri olarak biliniyor. Son olarak sanatçı Fatih
Ürek’in geçirdiği kalp krizi sonrası gündeme gelen stent sonrası akut tromboz
riski, rahatsızlıkla ilgili pek çok soruyu beraberinde getirdi. Kardiyoloji
Uzmanı Doç. Dr. İsmail Ateş, stent sonrası dönemde hastaların
en çok dikkat etmesi gereken konunun kan sulandırıcı tedaviyi
aksatmamak olduğunu vurguladı.
Ani Kalp Krizine Yol Açabilir
Doç. Dr. İsmail Ateş, stent akut trombozunun, yerleştirilen stentin içinde
kan pıhtısı oluşması sonucu damar akışının aniden kesilmesiyle ortaya çıktığını
belirterek, “Bu durum, kalp kasına giden kan akımını durdurur ve çoğu zaman akut
miyokard enfarktüsüne, yani kalp krizine neden olur. Hastalar ani
göğüs ağrısı, terleme, bulantı, nefes darlığı ve tansiyon düşüklüğü
yaşayabilir. Müdahale edilmezse ölümcül sonuçlar doğurabilir.” Dedi.
Erken ve Geç Dönem Tehlikesi
Stent trombozunun zamanlamaya göre dört farklı dönemde görülebileceğini
açıklayan Dr. Ateş, “İlk 24 saatte gelişene akut, 1–30 gün
arasında görülene subakut, 1 ay–1 yıl arasına geç,
1 yıldan sonra oluşana ise çok geç tromboz denir. Erken
dönemde göğüs ağrısı ve kalp krizi riski yüksektir. Geç dönemde ise genellikle
sessiz ilerleyen, tekrar eden damar tıkanmaları ortaya çıkar.” Şeklinde
konuştu.
Tedaviyi Aksatmak En Önemli Neden
Doç. Dr. İsmail Ateş, stent trombozunun en sık nedenlerinden birinin kan
sulandırıcı ilaçların erken kesilmesi olduğunu vurgulayarak, “Stent
sonrası dönemde en az 12 ay boyunca iki farklı kan sulandırıcı tedavi
uygulanır. Bu tedavi, stentin pıhtı ile tıkanmasını önler. İlaçların kendi
kendine bırakılması, yanlış doz kullanımı ya da geç alınması ciddi sonuçlar doğurur.
Hiçbir şekilde doktor onayı olmadan bu ilaçlar kesilmemelidir.” İfadelerini
kullandı.
Damar Uyumuna ve Yaşam Tarzına Dikkat!
Ateş, işlem kalitesinin ve yaşam alışkanlıklarının da önemli olduğuna dikkat
çekerek sözlerine şöyle devam etti.
“Stentin doğru yerleştirilmesi, damarın tam açılması ve uygun çapta
seçilmesi kadar; hastanın sigara içmemesi, kan şekerini, kolesterolünü ve
tansiyonunu kontrol altında tutması da kritik öneme sahiptir. Düzenli
kontroller, kalp dostu beslenme ve egzersiz alışkanlığı, tromboz riskini büyük
ölçüde azaltır.”