Diş çürükleri, kırıklar, aşınmalar ya da dişler arası boşluklar gibi pek çok farklı sorunun çözümünde tercih edilen diş dolgusu, günümüzde hem estetik hem de fonksiyonel avantajlar sağlayan etkili bir tedavi yöntemi olarak öne çıkıyor. Bayındır Beşiktaş Diş Kliniği Ağız ve Diş Sağlığı Uzmanı Dt. Hale Akduman, dolgu tedavisi hakkında doğru bilinen yanlışlara açıklık getiriyor ve sıkça merak edilen soruları yanıtlıyor. Bayındır Beşiktaş Diş Kliniği Ağız ve Diş Sağlığı Uzmanı Dt. Hale Akduman, diş dolgusu hakkında doğru bilinen yanlışlara açıklık getirerek işlem sürecini ve dikkat edilmesi gereken noktaları detaylı biçimde anlattı.
Diş dolgusu, çürük, kırık, aşınma veya diş arası boşluklar
gibi sebeplerle oluşan doku kaybının dolgu materyalleri ile onarıldığı bir
tedavi yöntemidir. Bu işlemle hem dişin estetiği hem de işlevi yeniden
kazandırıyor.
Diş Dolgusu Nasıl
Yapılır?
Dt. Hale Akduman, diş dolgusu sürecinin aşamalarını şöyle
özetledi: “Tedavi edilecek bölge öncelikle lokal anestezi ile
uyuşturulur. Böylece hasta işlem sırasında herhangi bir ağrı hissetmez.
Ardından çürük ya da renklenmiş doku uzaklaştırılır. Diş minesinde hafif
bir pürüzlendirme işlemi yapılır ve dolgunun dişe sağlam
bağlanabilmesi için bonding adı verilen bağlantı işlemi
gerçekleştirilir. Dişe uygun renkte seçilen dolgu materyali, dişe doğal bir
form kazandıracak şekilde yerleştirilir ve mavi ışık cihazı kullanılarak
sertleştirilir. İşlem, yükseklik kontrolü ve polisaj adı
verilen pürüzsüzleştirme aşamasıyla tamamlanır.”
Dt. Akduman, kırık, aşınma ya da dişler arası boşluk gibi
durumlarda ise çürük doku kaldırmaya gerek kalmadan aynı işlemlerin
uygulanabildiğini belirtti.
Her Çürüğe Dolgu
Yapılır Mı?
Doku kaybının büyüklüğüne göre uygulanan yöntem
değişebildiğini belirten Dt. Hale Akduman “Küçük ve orta boyutlu
çürüklerde kompozit dolgular yeterli olurken, daha büyük doku kayıplarında
inley/onley (seramik dolgular) tercih edilebilir. Eğer dolgunun yeterince
destekleyemeyeceği kadar büyük bir kayıp söz konusuysa, kaplama yapılması
gerekir” dedi.
Dolgu İşlemi Ne Kadar
Sürer?
Dt. Hale Akduman, dolgu işleminin süresi hakkında şu
bilgileri paylaştı: “Dolgu işleminin süresi, dişteki doku kaybının
büyüklüğüne ve dişin konumuna bağlı olarak değişkenlik gösterebilir. Genellikle
bu işlem, 30 ila 60 dakika arasında tamamlanır. Kompozit dolgu uygulamasının
ardından, lokal anestezinin etkisi geçtikten sonra hasta günlük yaşamına
rahatlıkla devam edebilir.”
Dolgu Yapılan Diş
Tekrar Çürüyebilir Mi?
Dolgu yapılan dişlerin de zamanla tekrar çürüyebileceğini
vurgulayan Dt. Hale Akduman, bunun başlıca nedenlerinin kötü ağız
hijyeni, düzenli diş kontrollerinin aksatılması ve şekerli ya da
asitli gıdaların aşırı tüketimi olduğunu belirtti.
Dt. Akduman şu uyarılarda bulundu: “Bu gibi durumlarda
dolgu ile dişin bağlantı noktalarında sızıntı oluşabilir. Zamanla dolgunun altı
boşalır, bu da dolgunun düşmesine ya da kırılmasına neden olabilir. Bu sürecin
önüne geçmek için düzenli ve özenli diş fırçalamanın yanı sıra, özellikle
dolgunun temas ettiği bölgelerde diş ipi kullanımı büyük önem taşır.”
Dolgu Ne Zaman
Yenilenir?
Altında çürük oluşmamış, kırık ya da sızıntı göstermeyen
dolguların uzun yıllar boyunca ağızda sorunsuz şekilde kalabildiğini
belirten Dt. Hale Akduman, geçmişte arka dişlerde sıklıkla tercih
edilen amalgam dolguların yerini günümüzde kompozit dolguların aldığını
söyledi. Akduman, “Gelişen teknoloji sayesinde kompozit dolgular yalnızca
dayanıklılık açısından değil, aynı zamanda estetik açıdan da hasta
memnuniyetini sağlamaktadır. Bu nedenle günümüzde hem arka hem de ön dişlerde
sıklıkla tercih edilmektedir,” dedi.
Dolgu Sonrası
Hassasiyet Normal Olabilir
Dolgu sonrasında, özellikle çürüğün temizlendiği bölgelerde
iyileşme sürecine bağlı olarak ilk haftalarda hafif düzeyde hassasiyet görülebileceğini
ifade eden Dt. Akduman, bu hassasiyetin genellikle geçici olduğunu
vurguladı. Ancak dolgu derinse ya da sinire çok yakınsa, bazı durumlarda kanal
tedavisi gerekebileceğine de dikkat çekti.
Hamilelikte Ve Emzirme
Döneminde Dolgu Yaptırılabilir Mi?
Dt. Akduman, “Hamile bireylerin dolgu yaptırması için en
uygun dönem genellikle ikinci trimester yani hamileliğin ikinci üç ayıdır. Bu
dönemde yapılan dolgu işlemleri daha güvenlidir. Emziren annelerde ise uygun
lokal anestezi altında yapılan dolgu işlemlerinde emzirmeye ara verilmesine
gerek yoktur. Yapılan bilimsel çalışmalar da bunu destekliyor,” diyerek önemli
bir hatırlatma yapıyor.
Tavsiyeler Ve Uyarılar
Dt. Hale Akduman, dolgu tedavisinden sonra ağız bakımına
dikkat edilmesi gerektiğini vurgulayarak şu uyarılarda bulundu: “Her dolgu
yapılan diş garanti altında değildir. Uzun ömürlü bir dolgu için hastaların
düzenli diş hekimi kontrollerine gitmesi ve ağız hijyenine dikkat etmesi
gerekir. Ayrıca hassasiyet ya da ağrı gibi belirtiler devam ederse, vakit
kaybetmeden bir diş hekimine başvurulmalıdır.”